Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Dijital Çağda Dikkat Eksikliği: Dikkat Süresini Artırmak Mümkün mü?

4 dk. okuma

Dijital Çağda Dikkat Eksikliği: Dikkat Süresini Artırmak Mümkün mü?

Dijitalleşmenin hayatımıza kattığı pek çok kolaylık olduğu bir gerçek. Artık tek bir tıkla istediğimiz bilgiye ulaşabiliyor veya evden çıkmaya bile gerek kalmadan tüm işlerimizi dijital ortamda halledebiliyoruz. Ancak bu kolaylıkların yanında dijitalleşmenin hayatımızda farklı etkileri de mevcut.

“Peki, ne etkisi var?” diye düşünüyorsanız sadece günümüz koşullarında odaklanma sürenize dikkat etmeniz yeterli. Yaptığınız bir işe kesintisiz bir şekilde ne kadar süre odaklanabiliyorsunuz? Cevabınız “Dikkatim çok çabuk dağılıyor.” ise yalnız olmadığınızı belirtelim.

Ancak unutmayın ki dijital çağın hafıza ve odaklanma süremize etkilerinin farkında olarak dijitalleşmenin olumsuz etkilerini minimum seviyeye düşürmek mümkün.

Gelin, dijitalleşmenin dikkat üzerindeki etkilerini ve odaklanma süresini artırabilmek için yapabileceklerimizi birlikte inceleyelim.



Dijital Çağın Popüler Problemi: Dikkat Eksikliği Nedir?

Dikkat eksikliğini en genel anlamı ile belirli bir süre boyunca odaklanma ve dikkati sürdürme zorluğu olarak tanımlamak mümkün. Bu odaklanma zorluğu farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkabilse de özellikle dijitalleşme ile beraber yaygın bir durum haline geldi. Çünkü dijital dünyanın hızlı ve dinamik yapısı, insanların alışkanlıklarını değiştirdiği gibi odaklanma yeteneklerine de etki eden bir yapıya sahip.

Akıllı cihazlarımızı kullanırken aslında sürekli olarak bilgiye maruz kalıyor ve hızlı bir şekilde edindiğimiz bilgileri tüketiyoruz. Bu hızlı tüketim hali de dijitalleşme ile azalan dikkat süremizin altında yatan temel nedenlerden biri. Çünkü bu dinamik yapı, sürekli bir bilgi akışı halinde. Bu bilgi akışını kaçırmamak için de her şeye uzun süreler boyunca odaklanmak, tabii ki pek mümkün değil. Bu nedenle de bir insanın ortalama dikkat süresi, yıldan yıla azalmaya devam ediyor. Bu sürenin azalmasında ise sosyal medyanın etkisi büyük.

Sosyal Medyadaki Dikkat Süresini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Sosyal medya, odaklanma yeteneğimizi dijital dünyaya adapte etmede büyük bir rol oynuyor. Çünkü sosyal medya, hızlı değişimlerin olduğu ve bu değişimlerden kaynaklı vaktin nasıl geçtiğini bazen hiç anlamadığımız bir yer.

Sosyal medyanın yapısı gereği dikkat süremize etki eden temel faktörlerini ise şu şekilde sıralamak mümkün:
 

Çoklu Platformların Ortaya Çıkışı

Yıllar geçtikçe sosyal medya araçları da gelişti ve değişti. Artık sosyal medya dendiğinde aklımıza sadece tek bir uygulama değil, birden çok seçenek geliyor. Bu seçeneklerin her biri ise farklı yaklaşımlar sunan bir yapıya sahip. Örneğin bir uygulamada gündemi takip ederken diğer uygulamayı arkadaşlarımız ile haberleşebilmek için kullanıyoruz. Yani sosyal medyada gezinmek aslında bir uygulamadan diğerine geçtiğimiz sürekli değişen bir süreç. Kısacası sosyal medyada ortaya çıkan platformların hepsi yalnızca dijital manzarayı şekillendirmek ile kalmadı. Aynı zamanda çoklu platform kullanımı ile gittikçe kısalan dikkat süremize de katkıda bulundu.
 

Hızla Tüketilen Kısa İçerikler

Sosyal medya platformlarının çeşitlenmesinin yanı sıra sosyal medyada tükettiğimiz içeriklerin yapısı da dikkat süresinin kısalmasına neden olan bir etken. Çünkü sosyal medyanın hızlı yapısından kaynaklı içerikler de daha kısa bir hale geldi. Bu durum da uzun süre boyunca sadece tek bir içerik değil, yüzlerce içerik tüketmemize yardımcı olurken aynı zamanda tek bir konuya odaklanmak yerine dikkatimizi sadece anlık bir şekilde vermemize neden oluyor. Özetle sosyal medya kullanıcılarının hızla tarama yaptıkları platformlarda dikkatlerini çekmek için uzun içeriklerin aksine kısa içeriklerin tercih edilmesi, anlık odaklanma alışkanlığının artmasına katkı sağlıyor.
 

Sonsuz Kaydırma Hali

Sosyal medyada tercih edilen kısa biçimli içerikler, kullanıcıları yalnızca kısa uyarılara alıştırmakla kalmadı. Bu içerik biçiminin, sürekli yeni bilgiye ulaşma haliyle kullanıcıları meşgul tutmaya yardımcı olduğunu belirtmek önemli. Çünkü tüketilen her bir içeriğin ardından yeni bir içeriğe ulaşmak sosyal medyada oldukça kolay. Sürekli bildirimler, sonsuz akışlar ve otomatik oynatılan videolar gibi özellikler sayesinde sonsuz bir kaydırma döngüsü içine girmek, kişileri saatlerce meşgul eden bir eyleme dönüşebilir.
 

Kaçırma Korkusu

Sosyal medya ile artık herkesin hayatı ve yaptıkları hakkında hiç olmadığımız kadar bilgiye sahibiz. Ancak bu yoğun bilgilenme hali bir yandan da “Ne kaçırıyorum?” kaygısını yaratan bir durum. Bu kaygının sonucu da sürekli olarak gerçek hayata odaklanmak yerine yeni güncellemeleri takip etme haline dönüşmesi oldukça kolay.

Yaşadığımız bu kaygının ismi ise FOMO. Kaçırma korkusu olarak bilinen FOMO, aslında sosyal medyanın popüler hale gelmesi ile hayatımıza giren bir kavram. “Peki, nasıl?” diyorsanız bu kavramın ortaya çıkışı, nedenleri ve etkilerini keşfetmek için “Kaçırma Korkusu: FOMO Nedir, Etkileri Nelerdir?” yazımızı okuyabilirsiniz.



Dikkat Sürenizi Geliştirmenize Yardımcı Olabilecek İpuçları

Tabii ki dikkat süresinin düşmesi, bir işe veya çalışmaya odaklanmak ve zaman yönetimi yapabilmek açısından zorlayıcı bir duruma dönüşebilir. “Peki, bu durumu önlemek mümkün mü?” diye düşünüyorsanız dikkat edeceğiniz birkaç unsurla odaklanmanızı iyileştirmenin mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Dikkat sürenizi geliştirmenize yardımcı olabilecek ipuçları ise şu şekilde:
 

Ekran Sürenizi Takip Edin

Odaklanma süresi kısalsa da ekran karşısında geçirdiğimiz zaman artmış durumda. We Are Social 2024 verilerine göre ortalama bir kullanıcı, günde 2 saat 23 dakikasını sosyal medyada geçiriyor. Bu zamanı kısaltarak sosyal medyanın dikkat süresi üzerinde yarattığı etkiyi azaltmak sizin elinizde. Bunun için de ekran sürenizi takip etmek ve çevrim içi varlığınızı kontrollü bir şekilde yönetmek ise atabileceğiniz önemli bir adım.
 

Kendinize Zaman Ayırın

Yoğun iş hayatı ve tempolu yaşam tabii ki yorucu hale gelebilir. Bu yorgunluğu atmak için de kendimizi sonsuz kaydırma döngüsünde bulabiliriz. Ancak döngüden çıkıp rahatlamak için farklı aktiviteler yapabilmek ve dijital dünyadan bağımsız bir şekilde kendinize zaman ayırmak oldukça önemli. Böylece bilgi bombardımanı yaşayacağınız dijital dünyadan çıkarak beyninizin ihtiyacı olan rahatlamayı sağlayabilirsiniz.
 

Multitasking Modunu Kapatın

Günümüzde birden fazla işi aynı anda yapabilmek normalleştirilen bir durum olsa da aslında bu durum beynimizin çalışma prensibi için pek de uygun değil. Eğer bir işi yaparken aynı anda farklı bir şeyi de yapmaya çalışırsanız yaptığınız iki işin de verimliliği düşebilir. Çünkü beyin, görevlere sıralı bir şekilde odaklanma üzerine çalışır. Bunun için de bir iş yaparken dikkatinizi dağıtacak unsurlardan uzak durmanız oldukça önemli.



Uyku Düzenine Dikkat Edin

Uyku, bir kişinin gün içerisinde enerjik hissetmesi ve yaptığı işe odaklanması için temel unsurlardan biri. Eğer uykusuzluk yaşarsanız bu yorgunluk ve dikkat eksikliği olarak karşınıza çıkabilir. Bu nedenle uyku düzeninize dikkat ederek yeterli miktarda uyumaya özen gösterin.

Kısacası alacağınız önlemler ile hem odaklanma sürenize katkı sağlayabilir hem de dijital dünyayı kendinize katkı sağlayacak şekilde kullanabilirsiniz. Ancak kendinize katkı sağlayacak sınırı belirleyemediğiniz takdirde bu sadece dikkati değil, mental halinizi de etkileyebilir. Çünkü dijital cihazlarla yoğun etkileşim sonucu tükenmişlik ve yorgunluk hissetmek mümkün. Dijital tükenmişlik olarak adlandırılan bu durum hakkında daha detaylı bilgi için “Teknolojinin Gölgesinde Tükenme Hali: Dijital Tükenmişlik Nedir?” yazımızı okuyabilirsiniz.

*Burada yer alan bilgiler bir sağlık profesyoneline danışmanın yerine geçemez. Sağlığınız için lütfen doktorunuza ve/veya eczacınıza danışınız.
 

Aradığın sağlıklı yaşam önerileri

%0