Karaciğer Yağlanması Nedir ve Belirtileri Nelerdir? Beslenme ile İlişkisini Nedir?

Karaciğer Yağlanması ve Beslenme

Hepatik steatoz olarak da adlandırılan karaciğer yağlanması, karaciğer dokusunda yağ birikimi ile meydana gelir (1). Karaciğerde düşük miktarda yağ bulunması normal olarak yorumlanabilir ancak yağ seviyesindeki artış karaciğer ile ilgili sağlık problemlerini beraberinde getirebilir (1).
Karaciğer beslenme yoluyla alınan gıdaların sindiriminde ve zararlı maddelerin etkisiz hale getirilmesinde görev alan hayati öneme sahip organlardan biridir (1). Bu organ üzerinde aşırı miktarda yağ birikiminin oluşması karaciğer dokusunda iltihaplanmaya ve ilerleyen süreçte de yara dokusu oluşumuna neden olabilir (1). Bu rahatsızlık sürecine iltihap önleyici yaklaşımlar ile müdahale edilmemesi halinde karaciğer yetmezliğine varan durumlar ortaya çıkabilir (1).


Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Nelerdir?

Modern çağ ile birlikte gelen vücut için zararlı ürünlerin tüketimi ve fiziksel aktivite gerekliliğinin azalması sonucunda insülin direnci, kalp rahatsızlıkları ve karaciğer yağlanması gibi çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasında bir risk artışı söz konusudur (2).
Normal şartlarda karaciğer dokusu yağ yapıdaki maddelerin depolanmasından sorumlu değildir (2). Ancak obez ve yağ-karbonhidrat içeriği bakımından zengin ürünlerle beslenen kişilerde anormal bir yağ metabolizması oluşur ve bu süreç sonucunda karaciğere yağ yapıdaki maddelerin geçişinde bir artış meydana gelir (2).
Obezite ve yüksek kan şekeri seviyelerine ek olarak, insülin direnci, yüksek trigliserit seviyeleri ve aşırı alkol tüketimi sonucunda da karaciğerde yağlanma oluşabilir (1).


Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Nelerdir?

Çoğu kişide karaciğer yağlanmasının başlamasını takiben belirgin bir semptom oluşmaz (1). Bu dönemdeki kişilerde karnın sağ üst tarafında rahatsızlık hissi ve genel halsizlik şikayetleri ortaya çıkabilir (1).
Karaciğerde yağlanmanın ilerlemesi halinde karaciğer dokusunda harabiyet ve normal karaciğer dokusu yerine bağ dokudan meydana gelen yara dokusu oluşmaya başlar (1). Aşırı derecede ilerlemiş ve geri dönüşü olmayan düzeydeki yara dokusu oluşumu siroz olarak adlandırılır ve çeşitli belirtilerin oluşmasına neden olur (1). İştah azalması, kilo kaybı, halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, ciltte kaşıntı, sarılık, deride ağ şeklinde belirgin hale gelen damarların oluşumu, karın ağrısı, karında şişme, bacaklarda ödem, erkeklerde meme büyümesi gibi belirtiler siroz gelişimi halinde ortaya çıkabileceği için dikkatli olunması gerekir (1).


Karaciğer Yağlanması ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?

Beslenme tarzı hem karaciğer yağlanmasının oluşmasında hem de tedavisi için önemli bir konudur (3). Çeşitli besinlerin tüketiminin sınırlandırılması ve bazı gıdaların da tüketilmesi ile birlikte karaciğer yağlanmasının tedavisine ek katkı sağlanabilir:

  • Brokoli karaciğerde yağ birikiminin engellenmesine katkı sağlayan bir sebzedir (3). Aynı zamanda ıspanak ve brüksel lahanası gibi yeşil sebzelerin beslenme planı içerisinde daha fazla yer alması ile birlikte zayıflama konusunda ek fayda sağlanabilir (3).
  • Balık tüketimi ile birlikte vücuda omega-3 yağ asitleri alınmış olur (3). Omega-3 yağ asitleri karaciğerde biriken yağ seviyesinin olumlu yönde değişimine katkı sağlar (3). Balıklar dışında fındık gibi kabuklu kuru yemişler de omega-3 yağ asitleri bakımından zengin gıdalar arasındadır (3).
  • Tüketilmeleri halinde karaciğer sağlığı için katkı sağlayan besinlere ek olarak alkol, işlenmiş şekerli ürünler, kızartılmış yiyecekler, tuz, beyaz ekmek, pirinç, makarna ve yağ oranı yüksek et ürünlerinin tüketiminin sınırlandırılması ile de karaciğer yağlanması ile ilgili olumlu değişiklikler meydana gelebilir (3).

*Burada yer alan bilgiler bir sağlık profesyoneline danışmanın yerine geçemez. Sağlığınız için lütfen doktorunuza ve/veya eczacınıza danışınız.


Aradığın sağlıklı yaşam önerileri